reklamlar

haberler

manşet haberler

Personel Sağlık Personeli Sağlıkçılar PersonelSaglik.NET

25 Haziran 2016 Cumartesi

Şikayetvar.com ANKET DOLANDIRILIĞI

 

Böyle saçma bir konuyla ne kendimi ne de okuyacak kişiyi meşgul etmek isterdim ne de blogumda böyle konunun kalabalık etmesini isterdim. Ama problem sadece bir firma değil, bir dünyagörüşü. Kıymetli okuyucu, vaktin kıymetliyse okuma.

 

Sikayetvar.com ilk çıktığında sevinerek karşıladığım bir siteydi. Belki o zamanlar kaliteli bir hizmet sunuyordu. Kâr amacı gütmüyor diye orda burda tanıtımını yapıyor, gurur duyarak bahsediyorduk. Bir gün ŞikayetVar anket çalışmamız olacak deyince de büyük bir güvenle hemen kabul ettim. İnternetteki anket siteleri dolandırırdı ama şimdi ŞikayetVar kalitesi dedim. Birinci anket, ikinci anket derken bir terslik olduğunu farkettim. Anketle para kazanmak mümkün değildi. Bu da bir dolandırıcılıktı. Anket uygulamasından çıkmak için ŞikayetVar'da bir düğme aradım, bulamadım. Hiç uğraşmayayım, ŞikayetVar'dan üyeliğimi tamamen sileyim dedim bari bunun düğmesi varken dedim.

 

Üyeliğim dört aydır silinmemişti. ŞikayetVar'dan anket mailleri gelmeye ve geldikçe de sinir bozmaya devam ediyordu. Spam olarak işaretlesem ben kafamı dinleyeceğim ama dolandırıcılık yüzsüz yüzsüz devam edecekti. Dolandırıcılığı hem millet bilsin, hem de bu mailler bir son bulsun dedim ve ŞikayetVar Anket'i 29 Temmuz 2010 tarihinde sikayetvar.com'a şikayet ettim. İlk ve tek şikayetimin metni şöyle:

 

 

Sikayetvar Anket dolandırıyor

 

sikayetvar.com sitesinin anket uygulamasına vaat ettikleri gibi para kazanırım ümidiyle katılmıştım. Ancak kandırmaca olduğunu farkettim. Anket maili geldikten bir saat sonra belirlenen katılımcı sayısına ulaşıldı diye ankete kabul edilmiyorum. Ankete kaç kişinin alındığı belli değil. 10.000 katılımcıdan 100 tanesi ankete alınsa güvenilir bir anket çıkar herhalde. 10.000 kişiyi kullanıp 100 kişiye anket katılım parası ödemeyi etik bulmuyorum.

 

Anketlerden elde edilen paranın hesaba yatması için belli bir miktar para toplamanız gerekiyor. Ayrıntıları hiçbir yerde yazmıyor ama aklımda 20 lira olarak kalmış. 20 lirayı toplayabilmek için 20 kuruşluk 100 anket doldurmak gerekiyor. Ortalama 10 günde bir anket açıldığını hesaba katarsak 100 anket 1000 günde yani 2,5 yıldan fazla bir sürede tamamlanabiliyor. Bu hesap açılan her ankete katılabileceğimiz varsayılarak yapıldı. 2 anketten birine katılabilsek 20 lirayı almak 5 yıldan fazla sürecek. Ama 10 anketten birine bile katılamıyoruz.

 

Bu hesap üzerine artık "yeni anket var" maili gelmesin diye sikayetvar.com sitesinin Anket uygulamasından çıkmak için bir link aradım. Hiçbir ayar hiç bir ayrıntı yok. Sitenin tümünden üyeliğimi silmek için üyeliği iptal ettim. "yeni anket var" mailleri gelmeye devam ediyor. Meğer üyelik iptal başvurum alınmış ve dört aydır öyle bekliyor.

 

Artık anket maili gelmesini istemiyorum.

 

 

Bir ay sonra şikayetiniz işleme konuldu diye yazmışlar:

 

 

Şikayetiniz Dikkate Alınmıştır

 

Sayın kullanıcımız,

Şikayetiniz dikkate alınmıştır. Gerekli değerlendirme ve düzenlemeler gerçekleştirilecektir.

Saygılarımızla

Sikayetvar.com

 

 

Ve aynı açıklamayla şikayetimi reddetmişler. Anlayacağınız şikayet hiç yayınlanmadı. Şikayetimin üzerinden 14 ay geçmiş, hala anket mailleri geliyor. Üyelik iptali talebim de on sekizinci ayını dolduruyor.

 

Değerli okuyucu, aklın varsa anket uygulamalarına itibar etme. Yukarıdaki şikayette teorik olarak bir hesap yapmıştım. Aradan geçen bir sene bu hesabı doğruladı. ŞikayetVar Anket'te ilk anketin yüklendiği 06 Nisan 2010 tarihinden bugün 6 Ekim 2011 tarihine kadar geçen 18 ay süre içerisinde toplam 12 anket hazırlanmış. İlk 11 anketin ücretleri anketler kısa olduğu için 0,40 TLnin altındaydı. Sonuncusu uzun olduğu için ücreti 0,40 TL. Hadi hepsi en yüksek fiyat 0,50 TLden olsun ve farzedin ki her ankete katılabildim. Bu 18 ay, yani bir buçuk yılda ancak 6 TL toplayabilmiş olurum. Bu hesapla paranın 20 TLye ulaşıp hesabıma yatabilmesi için de yaklaşık 5 yıl anket işiyle uğraşıyor olmam gerekecek. Bu da aylık 30 kuruş falan ediyor. İki ayda bir ekmek parası çıkarırsınız belki.

 

Şimdiye kadar 0,50 TLden bir anket bile açılmadığını ve anketlerin yarısına bile katılmanın zor olduğunu hesaba katarsanız akıllı adamın yapacağı iş değil. Gidin hamallık yapın daha iyi.

 

Sadece anket değil, şikayet ve çözüm mekanizması da insanı aptal yerine koyuyor. Müşteri dostu firmalar listesinden bankaların ve kodaman şirketlerin eksik olmaması ŞikayetVar'ın nasıl bir dönüşüm geçirdiğini göstermeye yeter. Bir banka şikayeti... Sonuç gülen bir baloncuk ve altında çözüldü işareti. Yalan! Utanmadan şöyle çözdük diye yazmışlar:

 

 

Sayın ***'in şikayeti hakkında ,

 

Müşterimize konu hakkında email ile detaylı bilgilendirme yapılmıştır.

 

 

Saygılarımızla,

 

*** BANKASI A.Ş .

HAKLI MÜŞTERİ HATTI

444 0 338

 

 

Bu bankanın incelediğim bütün şikayetleri böyle çözülmüş. Bir tane de bir GSM şebekesinin garip çözüm yönteminden örnek verelim. Şikayet oldukça basit ve açık:

 

 

*** Kocaeli'de Çekmiyor!

 

Yeni taşındığımız yerde İzmit'in göbeğinde telefonum çekmiyor. Sürekli cam kenarında tutmak zorundayım ve konuşurken sürekli telefon kesiliyor.

Şikayet kaydı oluşturmama rağmen hiçbir değişiklik yok.

 

 

Çözüm ise dalga geçer gibi:

 

 

Sayın Yetkili,

 

İlgili kayıtta yer alan konunun çözümlenmesi ve müşteri memnuniyetinin sağlanması açısından gerekli tüm inceleme ve işlemler yapılmıştır. Müşterimiz 05.10.2011 tarihinde aranmış, ancak kendisine ulaşılamamıştır. Müşterimize ulaşılamadığı ve *** Müşteri Hizmetleri’mizi arayarak konu ile ilgili detaylı bilgi alabileceğine dair kısa mesaj gönderilmiştir.

 

 

Müşterilerimiz her türlü talep ve soruları için *** ** ** numaralı *** Müşteri Hizmetleri'mizi haftanın 7 günü 24 saat arayabilir.

 

 

Saygılarımızla,

 

*** İletişim Hizmetleri A.Ş.

Müşteri Hizmetleri

 

 

Adam telefonunun çekmediğinden bahsetmiş zaten. Bir kısa mesaj göndererek Kocaeli'de çekmeye başlayan GSM şebekesini tebrik ediyoruz, ŞikayetVar yetkililerini de. Bir şikayet kaydı oluşturarak anında Kocaeli'ne baz istasyonu dikilmesini bekleyen adamı da, bu saçmalığı yazan kendimi de, bunu okuyanı da tebrik ediyorum.

 

KAYNAK: http://bunudasorgulayin.blogspot.com.tr/2011/10/anket-dolandrclg.html

 

 

Memurlar evlilik iznini nikah tarihinde mi düğün tarihinde mi kullanır

Evlilik izninde nikah tarihi mi yoksa düğün tarihi mi esas alınır sorusu yeni evlenecek olan devlet memurlarının akıllına takılıyor. Evlilik izninin başlangıç tarihi nikah tarihi mi yoksa düğün tarihi mi? Düğün ve nikahlarını farklı zamanlarda yapan devlet memurları, evlilik izinlerini ne zaman kullanacaklarını tam olarak bilmiyor. 657 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinde evlenenlere mazeret izni verileceği hüküm altına alınmasına rağmen, evlilik izninin hangi tarihten itibaren başlayacağı ve hangi sürede kullanılması gerektiği belirtilmemiştir. Bu nedenle her kurumda farklı uygulamalar yapılmaktaydı.

Devlet Personel Başkanlığı’ndan evlilik izninin ne zaman başlayacağı konusuyla ilgili görüş yazısı istendi. Devlet Personel Başkanlığı bu soruya cevap olarak, 657 sayılı kanunda ve kamu personel genel tebliğinde böyle bir düzenlemeye yer verilmediğine dikkat çekti. “Evlilik sebebine dayalı olarak verilen mazeret izninin, resmi nikahın gerçekleştiği tarihten, ancak nikah ve düğünün farklı tarihlerde yapılması durumunda, memurun tercihi de göz önünde bulundurularak resmi nikah yahut düğün tarihinden itibaren başlamak suretiyle kullandırılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.” denildi. 657 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinin B fıkrasında evlilik izninin 7 (yedi) gün olduğu belirtiliyor.

Devlet Personel Başkanlığı’nın görüş yazısına istinaden, yeni evlenen devlet memurları evlilik izinlerini (düğün izni) isterlerse nikah tarihinden sonra, isterlerse düğünlerinin olacağı tarihte 7 gün olarak kullanabilirler. Her ne kadar resmi olarak belirtilmiş olmasa da bazı kurumlar evlilik iznini düğün zamanı kullanacak olan devlet memurlarından, düğün davetiyelerini ibraz etmelerini istiyor.

(Mymemur)

16 Haziran 2016 Perşembe

MEB TEOG Ortak Sınav Sayısal Analizlerini Yayınladı

Milli Eğitim Bakanlığı 2016 TEOG Sınav analizlerini yayınladı. MEB 2016-2016 Eğitim Öğretim Yılı 2. Dönem Ortak Sınavlar verilerini açıkladı. TEOG Sayısal İstatistikleri ve MEB Ortak Sınav sayısal analizleri haberimizde...

Milli Eğitim Bakanlığı 2016 TEOG Sınav analizlerini yayınladı. MEB 2016-2016 Eğitim Öğretim Yılı 2. Dönem Ortak Sınavlar verilerini açıkladı.

TEOG Sayısal İstatistikleri ve MEB Ortak Sınav sayısal analizleri için tıklayınız...

15 Haziran 2016 Çarşamba

''BİR HEMŞİREMİZİN BAŞINA GELENLER''

Başımdan geçen bir olayı paylaşmak ve bu konuda yorumları almak istiyorum

Akşam sıraları kapıdan size göstereceğim diye bağırarak hasta yakınları ile birlikte kusan bi hasta geldi. Hasta yakınlarına sakın olmasını hastanın ne olduğunu söyledim ona göre travmaya almak için  annesi sanane sende kimsin diye bağırmaya başladı bende ben hemsireyim arkamdaki hanımda doktor dedim hastanın annesi birden bana bak bana ben sınır hastasiyim yiktirtma bana burayı diye bağırmaya başladı ben hala hastanın ağzının kusmugunu siliyorim doktor hanimda sakın olun ben doktorim dese de duymadılar bile.

Sonra hastayı sedyeye aldık damaryolu açıp kanlarını aldigim sırada erkek yakini hayvan mısınız demeye başladı yüzünü yuzume dayayıp sana gıcık oldum gibi cümleler kurunca ve fiziksel şiddet uygulama ihtimaline karşı beyaz kod verdim. Hasta yakını bunlar bu işlerle uğraşa uğraşa kafayı yemişler çıkartın onu burdan onu istemiyorum diyerek resmi görev yerimden kovmaya çalıştı.Sen sus diye bağırınca sen değil siz veya hemşire hanım demeniz gerekiyor dedigimde sen dersem ne olacak diye tehdit varı bi şekilde sen dersem ne olacak ya dedi diğer hastalara da sanki hastasıyla ilgilenilmiyormus imajı yaratıp zaten on yargılı gelen insanları bir de tahrik etti. Olaylar sonrasında gastroenterit olduğu ve laboratuvar bulgularında da birşey olmadığı görüldü.

Karşı taraf ...... olduğu için gittiğimiz tüm ifade yerlerinde psikolojik baskı uygulanıp sanki suçlu bizmişiz de özür dilemesi gereken bizmişiz gibi cümleler sarfedildi. Bir de beyaz koda vikipedi den bakılıp sadece hırsızlık fiziksel şiddet cinsel tacizde veriliyormuş nede verdiniz gibi saçma sapan sorular sorulup duruldu. Şimdi demem o ki sen kusmugunu silsen de sussanda alttan alsan da insanlar seni bi hizmetçi gibi görüyo sus ve işini yap gibi emirler verebiliyor.

Ki bunu okuması yazması olamayandan ziyade en başta sözüm ona kültürlü insanlar yapiyor.

(Sağlıkçılar.com)

Liseli Gençler Mavi Kapaklarla Emekli Öğretmene Tekerlekli Sandalye Aldı

Bolu'da, İzzet Baysal Gölyüzü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, 1 yıl boyunca topladıkları mavi kapaklarla yürüme güçlüğü çeken emekli öğretmen 70 yaşındaki Ruhi Karagöz'e tekerlekli sandalye aldı.

10 ve 11'inci sınıf öğrencileri, bir süre önce geçirdiği rahatsızlık sonucu belden aşağısı kısmen felç olan okul arkadaşları Burak Aytar'ın dedesi Ruhi Karagöz'e tekerlekli sandalye temin etmek için mavi kapak toplamaya başladı.

150 öğrenci, yaklaşık 1 yıl boyunca biriktirdikleri kapakları Köroğlu Engelsiz Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ne teslim etti. Derneğin girişimleriyle toplananan kapaklarla tekerlekli sandalye alındı. Sandalye, okul bahçesinde öğrenciler tarafından Ruhi Karagöz'e teslim edildi.

KARAGÖZ: "HERKESTEN ALLAH RAZI OLSUN"

Öğrencilerin kendisini düşünerek böyle bir adım atmalarına sevinen Karagöz, "Herkesten Allah razı olsun. Ben de emekli öğretmenim. Çok memnun oldum. Herkese çok teşekkür ediyorum" dedi.

"320 KİLOGRAM MAVİ KAPAKLA SANDALYE ALABİLİYORUZ"

Köroğlu Engelsiz Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Şeyda Ay, öğrencilerin yaptıkları çalışmanın herkese örnek olması gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu:

"Öğrenciler 1 yıl boyunca topladıkları mavi kapaklarla bizlere müracaat ettiler. Biz zaten sosyal yardımlaşma derneği olarak, ihtiyacı olanlara sandalye desteğimizi her zaman veriyoruz. Bugün de buradayız. Önemli olan farkındalık yaratmak. Biz normalde 320 kilogram mavi kapak karşılığında sandalye alabiliyoruz. Ancak bizim için az ya da çok önemli değil. Bizim için ihtiyaç sahiplerinin bize ulaşması ve imece usulü ile sandalyeyi alabilmemiz."

5 Haziran 2016 Pazar

Ramazanda Oruç Tutarken Kilo Vermenin Diyet Yöntemleri

Ramazanda kilo vermek için bir takım kurallara uymamız gerekiyor. Ramazan ayının yaz aylarına gelmesi, kilo verme anlamında bize olumlu katkılar yapacaktır. 

Yaz mevsiminin olumlu tarafı ise; tercih edebileceğimiz besinlerin, genellikle daha hafif, daha yağsız olmasıdır. Seçenekler ağırlıklı olarak sebze ve meyvelerdir.

İnanılanın aksine; oruç tutarken midemizi ağırlıklardan arındırarak daha hafif, daha sağlıklı hale getirebilir, bedenimizi arındırabilir, üstelik fazla kilolarımızdan da rahatlıkla kurtulabiliriz. Önemli olan doğru yeme davranışları ile bir aylık dönemi geçirebilmektir.

Ramazan ayında kilo vermek için bu önerileri kesinlikle dikkate almalısınız.

Ramazan'ı sağlıklı, hafif bir şekilde geçirmek, mide rahatsızlıkları yaşamamak, üstelik kilo da kaybetmek istiyorsak; bazı püf noktalarına dikkat etmek gerekir.

Ramazan ayında öncelikle beslenme takvimi yapmalıyız, bunu bir diyetisyen kontrolünde yapmamız daha uygun olacaktır. 

Dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli nokta da; özellikle tansiyon, şeker, kalp, böbrek gibi beslenmeyle ilişkili rahatsızlıkları bulunanların bu dönemde oruç tutmaktan kaçınmaları veya doktor kontrolünde, uygun olduğu ve sağlıklarını riske atmayacakları durumlarda oruç tutmalarıdır.

Orucu Açtıktan Sonra Ne Yapmak Gerekir?

İftarda yemeği yer yemez hemen televizyon başına geçmeyin. İftardan iki saat sonra yapacağınız 30 dakikalık yürüyüş hem iyi hissettirir, hem de metabolizmanızın çalışmasını sağlar. Asla oruçluyken spor yapmayın çünkü aksi takdirde vücutta yıkım artar, kortisol yükselir, kaslar azalır, yağlar artar, kas gücünde yüzde 3-12 oranında azalma olur; yani spor yarardan çok zarar verir. En iyi spor zamanı teravih namazından sonraki saatlerdir. Çünkü spordan önce bir-iki öğün bir şeyler yiyip yeterli sıvı almaya yetecek kadar zaman vardır. Bu sürede kaslar artar ve yağlarda azalma olur. İftardan 1-1.5 saat sonra 30 dakikalık hızlı bir egzersiz yapılabilir. Ayrıca Ramazan'da şu besinleri tüketmeye özen gösterin:

Hurma: Potasyum içerir ve potasyum susuzluktan dolayı oluşan yorgunluğun giderilmesinde çok önemlidir. Hem kısa, hem de uzun dönemli tokluk sağlar.

Organik bal: Enerji verir. Doğal gıdalar içinde en iyi antioksidandır. Günde bir-iki tatlı kaşığı yenmelidir.

Balık: Beyin fonksiyonlarını geliştirir, kalp sağlığını korur.

İncir: Kalsiyum, demir, magnezyum ve potasyum içerir. Lif ve kan şekerini dengede tutar.

Zeytin yağı: Omega 9 içerir. HDL seviyesini yükseltirken, LDL seviyesini düşürür. Antioksidan özelliği vardır. Pişirilmeden tüketilmelidir.

Orucu açtıktan sonra, dolu mide ile direkt hareketsiz kalırsak, bunun bize zararı olur. Hafif yemekler tercih edilmeli ve bol bol yürüyüş yapılmalıdır.

Haberdata.com Güncel Son Dakika Haberleri